7 Ağustos 2009 Cuma

Şemsiye'nin Tarihçesi


Şemsiye

Tarihçe
İlk şemsiye kullanımına Mezopotamya'da rastlanır. Güneşten korunmak amacıyla kullanılan ilk şemsiyelerden sonra m.ö. 1200 yıllarında eski Mısır'da koruyucu bir niteliği olduğuna inanılan şemsiye, Roma kültürüne Mısır'dan geçti. Yapımında yaprak ve papirüslerin kullanıldığı şemsiyenin kullanımı Eski Yunan kültüründe de görülür. Yağmura karşı ilk kullanımın Çin’de olduğu bilinmektedir. Kağıttan yapılan şemsiyeler reçinelenerek su geçirmez yapılmış ve yağmurdan korunmak amacıyla kullanıldı. 16. yüzyıl sonlarında batı dünyasında yaygınlaşan şemsiye; Fas'lı gezgin ve yazar Janas Hanway (1712-1786) tarafından Londra'da kullanılarak aksesuarın tanınmasını sağladı. Bu süreçte İngiliz burjuvazisi tarafından "Hanway" olarak adlandırıldı.
İlk zamanlarda bir çeşit yağla kaplanarak su geçirmezliği sağlanan şemsiyeler, çok dayanıklı olmamakla birlikte giderek kullanımının artmasıyla daha dayanıklı modeller üretilmeye başlandı. Seri üretimine 1830 yılında Londra'da "James Smith and Sons" şirketinde başlanan şemsiyelerin saplarının yapımında balina kemiği ve ahşap tercih edildi. 1852'de Samuel Fox adlı bir üreticinin çelik tel kullanmasıyla değişik modellerin üretimine başlandı.

Türkiye'de şemsiye
Türkiye'de ilk örnekler ülke dışından getirilen şemsiyelerin kullanımıyla oldu. 1882 yılında İstanbul'da yaşayan Robenson adlı bir İngiliz'in üretime başlamasıyla ilk yerli yapım şemsiyeler de kullanıma girdi. Bugün dünyada, çeşitli modelleri, boy ve renkte olanları bulunan şemsiyeler, değişik yay mekanizmaları aracılığıyla açılıp kapanan, manuel, yarı otomatik ve tam otomatik modeller içermektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder